Türkiye’de futbol, her sene milyonlarca insanı ekran başına topluyor, gündemin nabzını tutuyor ve tartışmaları hiç eksik etmiyor. Ama bazen içimizi kemiren o meşhur soru geliyor: Bizim ligimiz, yani Süper Lig, dünyada gerçekten nerede? Avrupa’da kendisine hayran bırakan Premier League, La Liga, Bundesliga gibi devlerle kıyaslandığında Süper Lig’in yeri tam olarak kaçıncı sırada? İşin ilginç kısmı, bu sorunun cevabı her sezon değişiyor; oyuncular, teknik direktörler, hatta döviz kuru bile bu sıralamayı etkiliyor! Bir de bu tartışmanın Türk kahvesi yanında oltaya takılmış sohbetlerdeki hâli var: "Oğlum bizim ligden İtalya’ya giden adam uçuyor, kimse Süper Lig’deki baskıyı bilmiyor ki!" diyenler mi istersin, yoksa "Yahu UEFA sıralaması yalan söylüyor, esas futbol burada oynanıyor!" diye masaya vuranlar mı... Hadi şimdi kimsenin kırılmasını umursamadan, gerçek verilerle, Süper Lig’in dünya ligleri arasındaki yerini didik didik edelim.
Süper Lig’in Kıyaslandığı Dünya Ligleri: Sıralama ve Kriterler
Futbol âleminde liglerin ne kadar rekabetçi ve kaliteli olduğu sürekli değişen bir tabloya bağlı. Takımların Avrupa kupalarındaki performansları, her sezon farklı sıralama hesaplamalarına neden oluyor. En sık başvurulan kaynak ise UEFA Ülke Puanı sıralaması ve Dünya Futbol Ligleri İstatistikleri verisi, yani IFFHS raporları. 2025 verilerine göre Premier League hala tartışmasız zirvede. Hemen peşinden La Liga, Bundesliga ve Serie A geliyor. Fransız Ligue 1 ise biraz geriden takip ediyor. Pek çoğumuzun bilmediği, Brezilya Serie A ve Portekiz Primeira Liga gibi ligler de puan ve seviye olarak Süper Lig’in rakipleri arasında yer alıyor.
Şimdi işin sıralamasına gelirsek: Temmuz 2025 güncellemelerine göre, Süper Lig UEFA Ülke Sıralaması’nda 10. sırada yer alıyor. Özellikle 2023-2024 sezonunda Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa kupalarındaki çeyrek final başarıları, bu sıralamanın yukarıya tırmanmasında büyük rol oynadı. Peki, dünya genelindeki lig sıralamalarında durum ne? IFFHS’ın 2024 yılı raporunda, Süper Lig dünya genelinde 12. sıraya yerleşti. Hatta aynı dönemde Brezilya, Arjantin ve Meksika ligleri Avrupa futbolunu bir hayli zorlamaya başladı.
UEFA sıralamasında en çok ses getiren kriterlerden biri, kulüplerin son beş yıldaki Avrupa performansı. UEFA'nın 2025 tablosunda ülke puanları şöyle bir görünüyor:
Sıra | Lig | Ülke Puanı |
---|---|---|
1 | İngiltere Premier League | 98.234 |
2 | İspanya La Liga | 91.156 |
3 | Almanya Bundesliga | 87.432 |
4 | İtalya Serie A | 83.214 |
10 | Türkiye Süper Lig | 53.845 |
Burada dikkat çeken şey, Türk takımlarının Avrupa'da derin turlar görebildiği yıllarda ligimizin daha yukarıda yer alması. Yani işin sırrı, Avrupa'daki başarıya bağlı. Mesela İskoçya ve Belçika ligleri, son 2 yılda çeşitli sürprizler yapınca sıralamada Süper Lig’in hemen yanına kadar tırmandı.
Dünya genelinde ise IFFHS verilerine göre Brezilya, Arjantin, Portekiz ligleri yoğun rekabet ve oyuncu ihracatı sayesinde üst sıralarda. İngiltere ve İspanya zaten klasiğimiz, o yüzden sıkı Süper Lig takipçileri için "Bizim lig onların neresinde?" sorusunun yanıtı bu tablolar üzerinden oldukça netleşiyor.
UEFA Sıralaması ve Süper Lig’in Yükselişi: Son Yılların Tabloları
UEFA'nın ülke puanı sistemi, liglerin Avrupa’daki kulüp takımlarının başarılarına göre hesaplanıyor. Süper Lig, 2010’ların başında altın çağlarından birini yaşadı. O dönemde Fenerbahçe ve Galatasaray çeyrek ve yarı final görebiliyordu, Beşiktaş İngiliz devleriyle boy ölçüşebiliyordu. Fakat 2017 sonrasında, ülke puanı hızlı bir düşüş yaşadı. Takımlarımızın ön eleme turlarında elenmesiyle, Süper Lig’in UEFA sıralamasındaki yeri 13’lere geriledi. Neyse ki 2023-2025 arası Türk futbolunun yeniden atağa kalktığı yıllar olarak kayıtlara geçti. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi grup aşamasında Barcelona’dan puan aldı, Fenerbahçe Avrupa Ligi’nde Juventus’u evinde mağlup etti. Bu başarılar, ülke puanını yükseltti ve Süper Lig tekrar ilk 10’daki koltuğunu devraldı.
UEFA ülke puanı yüksek olunca ne oluyor? En önemli etkisi, ligimizden takımların Avrupa'da doğrudan grup aşamasına katılması. Mesela, 2025-26 sezonunda Süper Lig şampiyonu artık Şampiyonlar Ligi’ne eleme oynamadan direkt gidiyor. İkinci ve üçüncü sıralardaki kulüpler de Avrupa Ligi ve Konferans Ligi biletini daha rahat kapıyor. Bu avantaj, hem kulüp bütçelerini hem de ligdeki rekabeti artırıyor. Transferde de fark ettiniz mi? Son iki sezonda Süper Lig’e gelen yıldız sayısında belirgin artış var. 2025 yaz transfer döneminde Acun Ilıcalı’nın kulübü Hull City’den gelen forvet, sosyal medyada günlerce konuşuldu. Bu sadece hava atmak için değil, gelir ve kalite demek.
Yine de Süper Lig’in UEFA ilk 5’e girmesi hâlâ zor görünüyor. Çünkü İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya'nın ekonomik gücüyle baş etmek kolay değil. Oyuncu maaşlarından televizyon yayın gelirlerine, sponsorluklardan futbol kültürüne kadar pek çok faktör işin içine giriyor. Türk futbolunun geleceği için, genç oyuncu gelişimine ve alt yapı yatırımlarına daha fazla önem verilmesi gerektiği sık sık tartışılıyor. Ama şunu da unutmamak gerek: Fenerbahçe’nin 2025 yazında 23 yaşında bir Türk stoperi, İtalya Serie A’ya satması manşetlere taşındı. Bu gençlere fırsat verilirse, Süper Lig dünya çapında bir vitrine dönüşebilir.
UEFA Başkan Yardımcısı Zoltan Csányi'nin, 2025 yılı değerlendirmesinde yaptığı açıklama gerçekten dikkat çekiyor:
“Türk kulüplerinin Avrupa’daki ilerleyişi, Süper Lig’in uluslararası alanda daha çok tanınmasını sağladı ve önümüzdeki yıllarda potansiyel oyuncu ihracatı için bu ülkeyi yakından gözlemleyeceğiz.”
Yani en üst sıraları zorluyor muyuz? Henüz değil. Ama eskiye göre çok daha parlak bir vitrin sunuyoruz ve Avrupa takımları artık Türkiye’den korkarak oynayabiliyor.

Dünya Liglerinde Mali Güç, Taraftar ve Yıldız Transferleri
Süper Lig’in dünya sıralamasındaki yeri sadece UEFA veya IFFHS raporlarıyla belirlenmiyor. Asıl büyük rekabet, liglerin mali gücünde ve taraftar potansiyelinde yatıyor. İngiltere Premier League’in 2025 yayın gelirleri rekor kırıyor: Sadece 2024-25 sezonu için yayın haklarından elde edilen gelir 7.5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye’de bu rakam, Süper Lig için yaklaşık 300 milyon euro civarında kaldı. Bu fark, yıldız transferlerini doğrudan etkiliyor. Mesela Premier League’den yıldız almak için kasayı iyice açmak gerekiyor, o yüzden Süper Lig’de daha çok Avrupa’yı parlatmamış, ancak potansiyelli oyuncular tercih ediliyor. Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi gibi süper yıldızlar ise Arabistan veya ABD gibi başka pazarları tercih ediyor.
Taraftar profiline gelirsek, Süper Lig’in kendine has bir havası var. 2024-25 sezonu ortalamasında Galatasaray ve Beşiktaş maçlarında stadyum kapasitesinin %95’i doldu. Özellikle derbi günlerinde, stat atmosferi Avrupa’daki birçok stadyumdan daha sıcak, daha heyecanlı; bu konuda İstanbul kesinlikle birçok ülkeye meydan okuyor. Taraftar tutkusu, futbolcuların transfer kararlarını da doğrudan etkiliyor. Eski Inter’li Nagatomo’nun yıllar önce söylediği gibi:
“İstanbul’daki bir derbide attığım golden sonraki tribün coşkusunu hiçbir Avrupa şehrinde yaşamadım.”
Kulüplerin mali gücü transferleri etkilerken, taraftarın coşkusu da futbol iklimini belirliyor. Birçok yabancı oyuncu, Türkiye’ye gelip ilk röportajında “Buradaki atmosferi hiçbir yerde görmedim!” diyebiliyor. Ama başka bir açıdan bakınca, ekonomik istikrarsızlık ve dövizdeki dalgalanmalar kulüplerimizi zorluyor. Transfer sezonunda döviz kuru artınca bir anda planlar değişiyor, istenen oyuncu Almanya, Fransa ya da Suudi Arabistan’ı tercih ediyor. Son beş sezonun transfer harcamasına bakarsak, Süper Lig kulüpleri yıllık ortalama 180 milyon euro’yu aşamadı. Bu, İngiltere’nin alt lig takımlarının bile gerisinde. Ama yine de yaratıcılığı ve fırsat transferlerini kaçırmayan kulüp yöneticileri var. 2024-25 sezonunda Fenerbahçe'nin Napoli’den uygun fiyata aldığı genç forvet, attığı gollerle herkesin diline düştü.
Mali tabloyu merak edenler için işte son 5 yılın Süper Lig transfer gelir-gider tablosu:
Sezon | Transfer Geliri (Milyon €) | Transfer Gideri (Milyon €) |
---|---|---|
2020-21 | 105 | 140 |
2021-22 | 89 | 152 |
2022-23 | 115 | 173 |
2023-24 | 123 | 165 |
2024-25 | 137 | 188 |
Son tabloya bakınca, ligimizin gelir-gider dengesi hâlâ sallantıda, ancak son 2 sezondur artan genç oyuncu satışı dengeyi bir nebze topladı. Avrupa'da göze giren Türk gençleri transferde kasamıza ciddi para bırakabiliyor.
Gelecek ve Beklentiler: Süper Lig Ne Zaman İlk Beşe Yükselir?
Futbolu bu kadar seven ve tutkuyla yaşayan bir ülkede, Süper Lig’in ilk beşte olmaması aslında biraz can sıkıcı. Özellikle Brezilya, Arjantin ligiyle kafa kafaya gitmek, Fransa ve Portekiz’i geride bırakmak Türk futbolunun gerçek hedefi olmalı. Peki, bu işin anahtarı ne? Sadece para değil. Alt yapıdan yetişen oyuncu sayısını artırmak, gençlere yatırım yapmak ve Avrupa’daki kulüplerle ortak projeler geliştirmek uzun vadede büyük sıçrama getirebilir. Ajax’ın Hollanda liginde yaptığı gibi, kendi akademimizden çıkardığımız oyuncuları hem ligde hem de Avrupa’da parlatmalıyız.
Kulüpler arası rekabeti artırmak da çok önemli. Son 5 sezonda şampiyonluk yarışının 4-5 takıma yayılması, ligin kalitesini yukarıya çekti. Artık Anadolu kulüpleri de Avrupa’da sürpriz yapabiliyor. Örneğin 2024-25 sezonunda Trabzonspor’un Konferans Ligi’nde yarı finale kalması Anadolu futboluna ilham verdi. Sadece büyük üçlülere dayanan bir lig, globalde etkili olamıyor. Farklı şehirlerden güçlü takımlar çıkarsa hem seyir zevki artar hem de Avrupa’daki başarı şansı çoğalır.
Tribünlerde, sosyal medyada, bahis programlarında hep birileri, "Ya Süper Lig kaçıncı?" diye soracak. Cevap, rakamlar kadar ruh meselesi. 2025 yılında dişe dokunur cevaplar verebiliyoruz çünkü ciddi anlamda ilerleme kaydettik ama işin sırrı bu tempoyu düşürmemekte. Ben kedim Yelda’nın, maç izlerken sıçrayan toplara saldırma isteğine bakınca bile bu coşkuyu iyi anlıyorum. Futbol sadece skor tabelası değil, yaşanan heyecanın kendisi. Ligin başarısı için yetenekli gençlere ve sportif yönetimlere ihtiyacımız var. Dünya sıralamasında Süper Lig’in daha yukarıda görmeyi umuyorsan, bu işin yolu hem gençlerden hem de Avrupa’daki başarıdan geçiyor. Şu an için, güçlü bir orta sıra ligiyiz ama kim bilir, birkaç sürpriz sezon sonra üst sıraları zorlamak neden olmasın?